İSTANBUL – 2020 yılında şüpheli olarak evinde ölü bulunan Aleyna Çakır dosyasında, 4.5 yıl sonra iddianame hazırlandı. Aleyna Çakır’ın ölümünün baş şüphelisi olan Ümitcan Uygun’un dosyada adı geçse de suçlamalar arasında ‘kasten öldürme’ suçu yer almadı. Uygun, ‘intihara teşvik etme’ ve ‘intihar kararını kuvvetlendirme’ ile ‘eziyet etme’ suçlamalarından hakim karşısına çıkacak.
ALEYNA ÇAKIR’A DEFALARCA ŞİDDET UYGULAMIŞ
Hazırlanan iddianameye göre sanık ve müşteki tarafıyla tanıklar Ümitcan Uygun ile Aleyna Çakır arasında tartışmalar olduğunu doğruladı. Çakır’ın ailesi, kızlarının Ümitcan Uygun tarafından öldürüldüğünü, bu konuda tanıklar olduğunu belirtti. Aleyna Çakır’ın arkadaşları ise Ümitcan Uygun’un Çakır’a şiddet uyguladığını, Çakır’ın zaman zaman kendisine uygulanan şiddeti arkadaşlarına anlattığı ve vücudundan morlukları gösterdiği iddianameye yansıdı.
AĞZINA SİLAH SOKUP TEHDİT ETMİŞ
Tanık S.E, Ümitcan Uygun’un Aleyna Çakır’a uyguladığı şiddeti şöyle anlattı: “Ümit’in Sema’nın (Aleyna Çakır) evine geldi ve Sema’nın ağzına bir silah sokup ‘benden ayrılamazsın, seni öldürürüm’ diyerek darp etti. Polisi arayacağını söyleyince Ümit kaçtı. Sema’nın polise şikayetçi oldu, ancak daha sonra şikayetini Ümit’in ailesinin araya girmesiyle geri çekti. Sema’nın bu olaydan sonra yanıma taşındı ancak Ümit Sema’yı arayıp çağırdı. Sema, ağlayarak ‘gitmem lazım’ deyip gitti. 2 Haziran 2020 günü 23:58 sıralarında Sema ‘yanlışta olduğunu, onun iyiliğini düşündüklerini bildiğini, kader arkadaşı olduklarını’ ifade eden mesajlar attı. Ertesi gün Sema’nın öldüğünü duydum…”
Tanık F.U. da Aleyna Çakır’ın “Ölürsem ölümüm bunun elinden olur” dediğini ifade etti.
ALEYNA ÇAKIR’IN ÖLÜMÜNE GİDEN SÜREÇ VE SONRASI
Ümitcan Uygun, 3 Haziran 2020 Çarşamba sabahı polisi aradı ve kız arkadaşı Aleyna Çakır’ı ölü bulduğunu öne sürdü. Kamuoyunda Aleyna Çakır olarak tanınan Sema Esen, evinde bornoz kuşağı ile kapıya asılmıştı. Şüpheli ölüm sonrasında savcılık tarafından soruşturma başlatıldı. Polis kayıtlarına intihar olarak geçen ölümle ilgili Ümitcan Uygun, ifadesinin ardından serbest bırakıldı.
Daha sonra Ümitcan Uygun’un Aleyna Çakır’ı dövüp bayılttıktan sonra sosyal medya hesabında yaptığı canlı yayın ortaya çıktı. Aleyna Çakır’ın öldürülmeden önce 17 Nisan’da yaşanan olaydan sonra polise gidip Ümitcan Uygun hakkında şikâyette bulunduğu ve koruma talep ettiği ortaya çıktı. Böylelikle genişleyen soruşturmada, Uygun’un sosyal medya hesabından videoyu sildiği belirlendi.
Bir süre sonra Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da bir açıklama yaparak “17 Nisan’da Aleyna Çakır’ın darp edilmesiyle 3 Haziran’daki ölümü arasında bağlantı bulunmadığını” savundu. 30 Haziran’da Aleyna Çakır’ın ailesi, kızlarını Ümitcan Uygun’un öldürmüş olabileceğini söyledi. Ailenin yayınladığı otopsi raporunda, kızlarının tırnaklarında ve vajinal bölgesinde bir erkeğe ait DNA bulgusu olduğu ortaya çıktı. Aleyna Çakır’ın komşusu tarafından kaydedilmiş, öldürülmeden önce çığlıklar attığı bir ses kaydı ortaya çıktı.
Şüphelerin ve iddiaların işaret ettiği Ümitcan Uygun ise bir programda suçsuz olduğu yönünde açıklamalar yaparak hakkındaki iddiaları reddetmişti. Raporun ardından Çakır’ın avukatları Ümitcan Uygun’un tutuklanması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuru yaptı.
Uygun, 17 Eylül 2020 günü Müge Anlı’nın programına ismini vermek istemeden katılmak istedi. Aynı gün içerisinde Ümitcan Uygun’un annesi Gülay Uygun, ormanlık alanda başından vurulmuş halde bulundu.
KIRIK BARDAKLARDA PARMAK İZİ ÇIKTI
Yapılan incelemelerde Aleyna Çakır’ın evinin yakınlarında gece saatlerinde bir otomobile binen iki kişi olduğu tespit edildi. Daha sonra hazırlanan bir polis raporunda da aynı bölgede bir kişi olduğu söylendi. Bu kişinin ise Ümitcan Uygun olduğu ortaya çıktı. Cinayet gecesi Uygun’un, Çakır’ın evindeki kırık bardaklarda parmak izi çıktı.
7 Ocak 2021’de Aleyna Çakır’ın ölüm sebebine ilişkin Adli Tıp raporu çıktı. Buna göre Çakır’ın ölüm sebebi intihar olduğu ifade edildi. Şüpheli Ümitcan Uygun’un uyuşturucu gerekçesiyle tutuklanmasının ardından alınan DNA örneği, Aleyna Çakır’ın vücudunda tespit edilen doku ve sperm örnekler ile eşleşti. Ancak cinayet aydınlatılamadı.
Ümitcan Uygun uyuşturucu kullanırken görüntülerinin sosyal medyada yer alması ardından düzenlenen operasyonda önce 5 Ağustos’ta gözaltına alınıp sonra tutuklanmıştı. Uygun 2021 Temmuz’unda da kaldığı cezaevinden tahliye edilmişti.
KRİMİNAL RAPORU: ‘ÜÇÜNCÜ KİŞİ YOK’
Polis Kriminal Raporu’na göre de olay yerinde bulunan bira şişesinden kadın genotipli DNA tespiti yapıldı ve Sema Esen’e (Aleyna Çakır) ait açık DNA analizi Adli Tıp’tan getirtilerek, kriminaldeki tespitle karşılaştırılması istendi. Alınan ek raporda, olay yerinden alınan materyaldeki DNA’nın Sema Esen’e ait olduğunun bildirildiği ve üçüncü bir şahıs tespiti yapılamadığı belirtildi.
‘HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRI’
Aleyna Çakır dosyasının avukatı Umur Yıldırım, hazırlanan iddianameyi eleştirerek, “Bu iddianameye ve dosya kapsamına bakıldığında bir insanın kendisini bir ila bir buçuk metrelik bornoz kuşağı ile 2 metre dahi olmayan bir kapının arkasına asarak öldürmeye çalıştığının kabulü hayatın olağan akışına aykırıdır” dedi.
‘KABUL EDİLMESİ MÜMKÜN DEĞİL’
Yıldırım şunları söyledi: “Bir insan intihar edecek olsa sanırım en son bu yöntemi tercih ederdi. Bornoz kuşağı denen şeyin sağlam ve kalın bir şey olmadığı herkes tarafından bilinmektedir ki bir insanı taşımasının beklenmesi de abesle iştigaldir. Ancak dosya kapsamında bu hususa dair yani bir insanın bu şekilde intiharının mümkün olup olmayacağına dair bir keşif dahi yapılmamıştır. Bu keşif işlemi yapılmadan doğrudan intihar denmesi de soruları cevaplayamamıştır. Aleyna gibi nice gencecik insan hayatının baharından bu şekilde cevapsız sorularla koparılmaktadır. Hiçbir şekilde bu sevk maddelerinin tarafımızca kabulü mümkün değildir. İddianame sorulara cevap vermekten çok, kasten öldürme suçu neden olmaza cevap vermeye çalışmıştır. Bu şekilde şüpheleri ortadan kaldırmayan bir iddianame ile Ankara 34 Ağır Ceza Mahkemesinde yargılama yapılacak. Keşke bu iddianame hazırlanırken biraz bir metrelik bornoz kuşağıyla bir insanın kendisini nasıl kapıya asarak öldüremeyeceğini düşünseydiniz… İddianamede soruşturmanın neden uzadığına dair bir açıklama yapılana kadar neden tüm deliller toplanarak yeterli inceleme ve değerlendirme ile bir iddianame hazırlanmadığına, neden keşif işlemi yapılmadığına dair bir açıklama yer alsaydı.”
